Blog

Simsiyah bir köpeğim oldu kısa bir süre için. Matilda dedim ona. Dişiydi. Yuva aranıyordu, geçici anne olmuştum. Köpek annesi. Bir hafta kaldı benimle. Bir gece eşim yokken birlikte yattım onunla. Öyle mutluydu ki durmaksızın hareket ettirdiği küçücük kuyruğu ile koca yatağı sallıyordu. Sonra bir yuva bulundu. Bahçeli bir ev gerekiyordu, benimki gibi bir apartman dairesi değil. Onu buraya hapsetmek haksızlıktı. Yeni sahibine bırakıp döndüm.

Ona ne kadar bağlandığımı günler geçtikçe daha iyi anlayacaktım. Öyle ki bir gün yer gök hüzünle dolmuşken şöyle yazdım: “Bir yavru köpek bütün hüznümü alabilirdi oysa…”

Kedim bana kızlarımın armağanı oldu. Bir süreliğine demişlerdi. Bir oda ayırıp oradan hiç çıkmaması şartıyla izin verdim. Arada bakıyordum. Minik adımlarla dolaşıyordu odada ama onu sevmeye hiç niyetim yoktu. Arkadaşım Tülay beni ziyarete gelinceye kadar… Odasından ilk kez o gün çıktı, bir daha da girmedi. Ona nasıl alıştım, nasıl sevdim bilmiyorum. Ama şimdi kızlarıma minnettarım. Bir kedinin sevgisinin insanı nasıl mutlu edebileceğini öğrendim. Seyahate çıktığım zamanlarda evin her odasını dolaşıp beni göremeyince kahırlı kahırlı miyavladığını duymak beni hem üzdü hem mutlu etti. Döndüğümde tıpkı bir insanın sitemle çıkardığı tınılar gibi farklı ses tonlarıyla sitem etmesi de öyle.

Korkmayın, ürkmeyin. Bir kediye, bir köpeğe dokunun. Kayıtsız şartsız sevgi verebilecek canlılar onlar. Bu sevginin tadını çıkarın. Muhteşem hissedeceksiniz. Gelip başını öptürdüğünde, pıt pıt pıt peşinizden dolaştığında, yatağınızın ayak ucundan yastığa doğru gelmeye, yatağın en rahat yerine yerleşmeye çalıştığında, elinizdeki kitabın tam ortasına ya da klavyenin tuşlarına oturmak istediğinde gülümseyecek, sevmekten başka bir seçeneğinizin kalmadığını göreceksiniz.

Çok eskiden kalan bir hayvan korkunuz olabilir. Çocukluk çağlarından. O zaman çocuktunuz, korkuya izin verdiniz. Şimdi yetişkinsiniz ve duygularınızın nelerden kaynaklandığını biliyorsunuz. Olumsuz bir çocukluk anısının sizi yönetmesine izin vermeyin ve kaynağından emin olamadığım şu sözü unutmayın: “Kedilerden nefret edenler bir sonraki hayatlarına fare olarak geri döneceklerdir.” 🙂

Sevgilerimle…

Gülistan Sinanoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Yorumu gönder