Yazgımı Seviyorum

Geceleri yattığımda başlıyordu çarpıntı. Aslında buna tam olarak çarpıntı değil düzensizlik diyebilirdim. Kalbim geçmişte olduğu gibi düzensiz atıyor, her atış kendi bölgesinin dışına taşıyor gibiydi. Daha geniş bir alanda hissediyordum. Huzursuzluk veren bir şeydi. Kontrollerde belirgin bir olumsuzluk görünmüyordu. Hatta bir gün holter cihazı takılmış ama ele gelir bir veri ortaya çıkmamıştı. Bir başka hastayı…

Devamı

Panik atak hastaları; Yalnız Değilsiniz…

Cesur yürekli bir kadın o. Yüreğinin kapılarını; acısıyla, hüznüyle, sevinciyle açıyor okurlarına. Yağan yağmurun altında arabasını kenara çekip yağmur damlalarıyla yarıştırıyor gözyaşlarını. Bir başka zamanda arabasına binip uzaklaşma, çok uzaklara gitme ya da uzun bir uykuya dalıp daha iyi, daha mutlu uyanma isteğini dile getiriyor. Gülistan Sinanoğlu panik atak hastalığını, salt aynı hastalığa yakalananlar kendilerini…

Devamı

Önce Kendi Devrimini Gerçekleştirmelisin

Devrimciydim ben. İlkgençlik yıllarımdı. Aileden gelen eğilimin yanına başka şeyler eklenmişti, arkadaşlık ilişkilerinin yarattığı etkileşim, sevilen öğretmenlerin bakış açısını benimseme… Kendimi ilk ne zaman devrimci olarak tanımladığımı hatırlamıyorum. Hayatın genel akışı içinde oluveren diğer şeyler gibiydi. Ama şundan eminim; herkesin eşit şartlarda yaşadığı, haksızlıkların olmadığı bir dünyanın hayalini ilk o günlerde kurdum. Aslına bakılırsa benden…

Devamı

Ölme Pahasına Yaşamak

İkinci Dünya Savaşının kimler arasında yaşandığını unutmuştum. O savaşa dair belli belirsiz bir anı kalmıştı zihnimde. Virginia Woolf’un anısı. Eşiyle birlikte Londra’daki evlerinden uzaklaşıp bir köy evine sığınmışlardı ancak bütün ülke bombalanıyordu. Bombaların her patlayışında evin camları kırılıyordu. Ellerini başlarının üzerinde birleştirip yatarlarken uyarmıştı Leonard Woolf: “Dişlerin birbirine değmesin…” Ne o savaşı ne de diğerlerini…

Devamı

Matilda…

Simsiyah bir köpeğim oldu kısa bir süre için. Matilda dedim ona. Dişiydi. Yuva aranıyordu, geçici anne olmuştum. Köpek annesi. Bir hafta kaldı benimle. Bir gece eşim yokken birlikte yattım onunla. Öyle mutluydu ki durmaksızın hareket ettirdiği küçücük kuyruğu ile koca yatağı sallıyordu. Sonra bir yuva bulundu. Bahçeli bir ev gerekiyordu, benimki gibi bir apartman dairesi…

Devamı

Kendiniz Olabildiniz mi?

Bir babanın kızı olarak dünyaya geldiniz. Onun, “namus ve şerefini ” korumakla yükümlüydünüz. Size bu öğretildi. Bu yüzden gençlik hayallerinizden vazgeçmek zorunda kaldınız. Her adımınızda babanızın şerefini düşündünüz. Her adımı bir kere değil iki kere düşünerek attınız. Sonra bir gün evlendiniz. Bir erkeğin eşi, bir ailenin gelini oldunuz. Onların “şeref ve namusu” söz konusuydu bu…

Devamı

Kadınlar Hakkında…

Kadınlar çiçek değildir. Onlar sizin dünyanıza mis kokular salmak ve güzelleştirmek için yaratılmamıştır. Siz onların dünyasını güzelleştirdiğiniz takdirde onlar da size güzellik sunarlar. Kadınlara çiçek muamelesi yapmayın. Kadınlar değerli birer mücevher değildir. Onlar kilit altında tutarak korunacak, zamanı gelince ortaya çıkarılıp etrafa gösterilecek birer nesne değildir. Kadınlara mücevher muamelesi yapmayın. Kadınlar sizin korumanıza muhtaç değildir.…

Devamı

Kadın Beyni Erkek Beyni//Serkan Karaismailoğlu

“Kadın Beyni Erkek Beyni” Serkan Karaismailoğlu tarafından yazılmış bir bilim kitabı. Bilim kitabı denilince akla ciddiyet içeren ve yalnızca bilim insanlarına hitap eden klasik bilim kitapları gelmesin. Karaismailoğlu bu kitabı “sıradan okura” yönelik yazmış. Beyin hakkında hiç bilgisi olmayan okurlar bile kadın ve erkek beyninin nasıl farklı çalıştığını kolayca anlayabilir. Başlangıçta yer alan esprili bir…

Devamı

Kabus

Sabah, her zamankine nazaran geç denebilecek bir saatte uyanıyorum. Aslında hep aynı saatlerde uyuyup uyanmaya dikkat ediyorum ama planlamalar bazen şaşabiliyor. Her sabah yaptığım gibi arka bahçeden gelen kuş seslerini dinleyip kuşların ruh hallerini tahmin etmeye çalışıyorum; mutlu olmalılar ki böylesine coşkuyla cıvıldıyorlar. Kuşların sesine önce mutfaktan gelen çatal kaşık şıkırtıları karışıyor sonra da tatlı…

Devamı

Kabul…

Duaya inanıyorum. Hayal kurmaya da. Eski bir şairin söylediği gibi hiç hayal kurmayıp dua edenlerden değilim. İnsan hayalini kurmadığı neyin duasını edebilir ki? Duayı önemsiyorum, hayal kurmayı da. Her ikisi de bana ümit vaat ediyor. Geleceğe dair ümitlerim var. Sadece kendi geleceğim değil dünyanın ve tüm insanlığın geleceği için dua ediyorum. Kötülüklerin son bulacağına, kalplerimizde…

Devamı